Meme kanseri nedeniyle memesi alınan ve memesi içi boşaltılan hastalarda, silikon protez veya kendi dokusuyla yeni meme yapılabilir. Peki bu hastaların görüntüsü nasıl olur? Diğer memeye aynı anda mı müdahale ediliyor, yoksa daha sonra mı? Bu çok önemli bir soru.
Meme kanseri onarımı isteğiyle gelen hastalarda, beklentiler ile elde edilecek sonuç mutlaka açık bir şekilde konuşulmalıdır. Çünkü bu tür ameliyatlar estetik amaçlı yapılan meme büyütme operasyonları gibi değildir. Silikon protez konsa bile çok estetik ve tamamen doğal görünümlü olmayabilir. Hastalara bunun özellikle anlatılması gerekir. Çünkü bu memeler radyoterapi görüyor, hasta kemoterapi alıyor, hormon tedavisi alıyor. Yani vücut baştan sona bir değişimden geçiyor.
Hastalara, silikonun her zaman bir yabancı madde olarak kalacağını, diğer göğüsle simetriyi sağlamak için küçük silikon eklemeleri yapılabileceğini anlatıyoruz. Normal memesi gibi tam yumuşak olmasa da, olabildiğince doğal bir doku oluşturulmaya çalışılır. Eğer kendi dokusuyla yapılmışsa, daha uzun süreli bir sonuç elde edilir. Ancak hasta kilo verdiğinde, oluşturulan dokunun da küçüleceği mutlaka açıklanmalıdır.
Ben genellikle şunu söylüyorum: Sütyenle bakıldığında görüntü eşit olacaktır, amacımız budur. Ancak sütyen çıkarıldığında ufak tefek asimetriler olabilir, bu da doğal bir durumdur. Diğer göğüs hasta değilse, tamamen aynı görüntüyü sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle mutlaka ameliyat sonrası fotoğraflar hastaya gösterilir, beklentiler ortak bir noktada buluşturulmaya çalışılır.
Asıl önemli olan, hastalığın geçmesi ve kanserin tekrarlamamasıdır. Amacımız cildin korunması olsa da öncelikli hedef, tümörün çıkarılması ve hastalığın yayılmasının engellenmesidir. Kemoterapi ve radyoterapinin de görünüm üzerinde etkileri olabileceği defalarca anlatılmalıdır.
Bu ameliyatlar tek seferde biten işlemler değildir. Revizyona çok açık ameliyatlardır. Çünkü kadınlarda hormonlar, kilo alıp verme, yaşla birlikte meme dokusunun şekli değişebilir. Bu nedenle zaman içinde ufak tefek düzeltmeler gerekebilir. Yağ enjeksiyonu ile protezin etrafını yumuşatma, protezin boyutunu değiştirme, flep dokusunu büyütme veya küçültme gibi işlemler yapılabilir.
Sonuç olarak her hastaya özgü, bireysel çözümler planlanır.